30 Ekim 2012 Salı

Türkiye’de ve Dünya’da Reklamın Tarihçesi

Reklam bir işin, bir malın veya bir hizmetin para karşılığında, genel yayın araçlarında tarif edilerek geniş halk kitlelerine duyurulmasıdır. Bir mala ya da hizmete ilişkin bir iletiyi sözlü ya da görüntü olarak pazar birimlerine sunmak için yapılan eylemlere reklam yapmak denir.

Reklam, insanlar arasında değiş tokuşun başlaması ile ortaya çıkmaktadır. Günümüze kadar gelen eski Mısır, Babil, Yunan ve Roma kalıntılarında bazı reklam araçlarına rastlanmaktadır. Eski Roma’da gezici satıcıların sokaklarda, dükkan sahiplerinin dükkanlarının önlerinde mallarının satışını sağlamak için bağırmaları da ilk reklam örneklerindendir.

İlk ve ortaçağda reklam çok ilkel şekilde ve genellikle sesli reklamlarla yapılıyordu. Sesli spotlarla başlayan reklamcılık marka ve amblemlerin gelişmesiyle değişik medyalara yönelmiştir. Özellikle ortaçağ esnaf loncaları kalite kontrol esasını getirince markalama (ürünü damgalama, işaretleme) vazgeçilmez bir olgu haline geldi.

Gutenberg’in matbaayı icat etmesi reklamcılıkta büyük bir çığır açmıştır. Bu sayede el ilanları basılıp çoğaltılmış, daha geniş kitlelere ulaşma imkânı doğmuştur.


İlk duvar afişi 1480’de Londra’da bir kilisenin kapısına asılmıştır. Bu afiş rahipler için hazırlanan bir kitabın ilanıdır (The Pyes of Salisbury Use).



Bilindiği kadarı ile ilk gazete ilanı 1525 yılında Almanya’da yayınlanan bir ilaç reklamıdır. Çok ileri bir görüşle reklam yaptıracak müşterinin reklamlarının bir ajans tarafından yönetilmesi düşüncesi ilk kez Fransız düşünürü Montaigne tarafından 1588 yılında ortaya atılmıştır. “Birisinin satılık incileri varsa, bir hizmetçi ya da Paris’e seyahat için başvuracağı bir büroya ihtiyaç vardır”.

İlk reklam ajansı 1812 yılında Londra’da kurulmuştur. İlk Amerikan ajansı ise 1841 yılında Philadelphia’da kurulmuştur. 1920’li yıllarda reklamcılık büyük bir hızla gelişmeye başlamıştır. Sloganların reklam dünyasına girmesi bu dönemdedir. Bu dönemin önemli bir gelişmesi olarak radyo bir reklam aracı haline gelmiştir. 20’li yıllarda başlayan bu ivme 1940–1950 yıllarında televizyonun reklam ortamları arasına girmesiyle artış kazanmıştır.

1922

1926
Türkiye’de basın reklamları ancak 19. yüzyıl ortalarında gündeme gelmiştir (Tercüman-ı Ahval–1860 ve Tasvir-i Efkar 1861). İlk rastlanan ilanlar satılık ev, arsa, resmi ilanlar ve çok ender de olsa kitaptır. İlk ticari ilanlara Tercüman-ı Ahval’in 1864 baskılarında rastlanmaktadır.

1908 II. Meşrutiyet dönemiyle gelen basın özgürlüğü sayesinde 1909 yılında İlancılık Kolektif Şirketi kurulmuştur. Ancak dönemin savaş ortamın reklamcılığın geriye gitmesine neden olmuş, bu durum Cumhuriyet dönemine kadar sürmüştür. 1957 ve 1961 yılları Türkiye’de karanlık yıllar olarak nitelendirilebilir. Bu dönemde ilan verme yetkisi sadece Resmi İlanlar Şirketi’ne tanınmaktadır. Bu yasak 1961 yılında kaldırılmış ve aynı tarihte basın ilan kurumu kurulmuştur.




Türkiye’de radyolar 1951 yılından itibaren bir reklam ortamı olarak kullanılmaya başlanmıştır. İlk reklamlar bankalar, resmi ya da yarı resmi kuruluşlar veya büyük firmalar tarafından verilmektedir. 1972 yılından itibaren TRT’nin de ticari yayınlara kapılarını açmasıyla ilk televizyon reklamları yayınlanmaya başlamıştır.

Sevgiler,
Çağla Akkoyun

Not: Bu yazı Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu, Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümün’den Yrd. Doç. Dr. Sn. Pınar Seden Meral’in ders notları esas alınarak derlenmiştir.

23 Ekim 2012 Salı

Marka Sadakati Nedir?

Marka sadakati, tüketicinin marka ile kurduğu duygusal bağ olarak tanımlanabilir. Bir markanın kabul görmesi ve müşteri tarafından sadık bir biçimde satın alınması iyi bir ün ve sürekli bir tutundurma faaliyeti ile mümkün olmaktadır. Yani marka sadakati, tüketicinin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla sadece içinde bulunulan zamanda değil, gelecek dönemlerde de belirli bir markayı tercih etmesi olarak tanımlanabilir. Marka sadakati, satın alma davranışı bilinçli bir hale gelinceye dek, aynı markayı tekrar tekrar satın almayı içermektedir.



Marka Sadakatini Belirleyen Faktörler


İçsel Faktörler
▫ Algılanan önem/risk derecesi
▫ Ürün performansı/memnuniyet
▫ Alışkanlık
▫ Yenilik ve çeşitlilik arayışı
▫ Markaya tutumsal bağlılık
▫ Satın alma isteği
▫ Satın alma sıklığı
▫ Marka farkındalığı
▫ Markanın pazarda bulunma süresi/geçmiş deneyim
▫ Tavsiye etme

Dışsal Faktörler
▫ İşletmelerin uyguladıkları sosyal sorumluluk kampanyaları
▫ Promosyonlar ve fiyat indirimleri
▫ Ürünün/markanın stokta bulunmama durumu


 

Marka Sadakatinin Dereceleri

• Tam Bağlılık (AAAA)
• Bölünmüş bağlılık (ABABA)
• Kararsız sadakat (AAABBBCCCAAA)
• Tesadüfi marka sadakati (ABCD)
• Sadakatsizlik



Marka sadakati, tüketicinin markaya olan inancının gücüdür. Çağrışımlar, satın alma kararlarında ve marka sadakati yaratılmasında etkilidir. Güçlü bir markanın en temel özelliği kendisine sadık bir tüketici yaratmasıdır. Stratejik açıdan kendi ürün kategorisinde marka sadakati geliştirmiş bir marka, pazara yeni ürünlerin girişini de engelleyebilir.

Marka Sadakatinin Avantajları

• Pazarlama planlamasını kolaylaştırır.
• Pazarın bölümlere ayrılması daha kolay olur.
• Firma imajı oluşturmaya yardımcı olur.
• Tutundurma faaliyetleri kolaylaşır.
• İtme stratejisi (ürünlerin aracılara pazarlanması) daha rahat uygulanabilir.

Sevgiler,
Çağla Akkoyun

20 Ekim 2012 Cumartesi

Benetton "The Unemployee of the Year" Reklam Kampanyası

United Colors of Benetton, “The Unemployee of the Year” (Yılın İşsizi) başlıklı yeni reklam kampanyasıyla, dünyanın dört bir yanındaki 18-30 yaş arası gençlerin işsizlik problemine dikkat çekiyor.


Benetton’un iletişim ve araştırma merkezi Fabrica tarafından tasarlanan yeni reklam kampanyası, genç işsizlerin önündeki engelleri kaldırıp gençleri yaratıcılığa teşvik etmeyi ve değişimin baş oyuncuları haline gelmelerini amaçlıyor. “Unhate Vakfı” tarafından desteklenen “Yılın İşsizi” kampanyası, gerçekçi bir portre çizerek, gençleri, işsizlik sorunu karşısında kendi yaratıcı çözümlerini üretmeye teşvik ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işsiz gençler, kampanya dahilinde hazırladıkları toplumu değiştirmeye yönelik her türlü projeyi, Unhate Vakfı’nın web sitesine yükleyecek. Siteyi ziyaret edenlerin oylarıyla ilk 100’e giren projeler, yine vakfın desteğiyle gerçeğe dönüştürülecek. “Yılın İşsizi” kampanyasının global iletişim etkinlikleri kapsamında, 30 yaş altındaki eğitim ve öğretim görmemiş işsizlerin portrelerinden oluşan bir fotoğraf sergisi düzenlenecek.

Ayrıca, United Colors of Benetton tarafından hazırlanan ve işsiz gençlerin günlük yaşantısını yansıtan film, MTV ve dijital medya üzerinden 30’dan fazla ülkede yayınlanacak. Konuyla ilgili bilgi veren Benetton SpA Yönetim Kurulu Başkanı Alessandro Benetton, fotoğraf ve videolar aracılığıyla sosyal medyada yürütülecek global kampanyayla ilgili olarak, “Ekonomik kriz özellikle Avrupa’da genç işsizliğin dramatik bir hale gelmesine neden oldu. Genç işsizliğin oranı normal işsizliğin 3 katı seviyesinde. ILO’nun 2012 verilerine göre, dünyada %12.7 oranında genç işsizliği var. Halen 15-24 yaş arasında 75 milyon, 15-29 yaş arasında ise 100 milyonu aşkın genç işsiz. Dünyayı değiştiremeyiz, ancak gençlerin sesini duyurmalarına ve kendilerine olan güvenlerini kazanmalarına destek olacağız.” dedi.


Tüm uluslararası markaların, seslerini kolay duyurma avantajlarını bu tarz sosyal sorumluluk projelerinde sık sık kullanması dileğiyle

Sevgiler,
Çağla Akkoyun

19 Ekim 2012 Cuma

Chloe 60 Yaşında!

Merhaba,

Bugün sizlerle kokusunu en çok sevdiğim parfümümün de markası olan Chloe'nin 60. yılı ile ilgili sevgili arkadaşım Selin'in xoxothemag.net'te yayınlanan yazısını paylaşacağım. Yazıya aşağıdaki linkten direkt olarakta ulaşabilirsiniz. Ayrıca Selin'in blogunu ve twitter hesabını da takip etmek isterseniz linkler aşağıda. Keyifli okumalar :)


Chloe 60 Yaşında! Hiç göstermiyor değil mi?



Geçtiğimiz günlerde Chanel’in markalaşma öyküsünü kısa bir video şeklinde izlemiştik. Şimdi de sıra Chloé’de… Lüks moda markası Chloé 60. yaşını güzel bir video serisiyle kutladı. 26 kısa filmden oluşan bu seri, alfabenin 26 harfinden esinlenerek hazırlanmış. Yani, Chloé'nin A’sından Z’sine tüm markalaşma öyküsüne tanık oluyorsunuz. Seriye “G” harfiyle başlayalım ve Chloé’nin yaratıcısı Gaby Aghion’ı yakından tanıyalım.

17 Ekim 2012 Çarşamba

Reklam Dünyasına Hararet Geldi


Son günlerin en gözde Facebook uygulamalarından bir tanesi de Lipton Ice Tea Hararetmatik. Lipton Ice Tea Türkiye sayfası üzerinden ulaşabildiğiniz Hararetmatik uygulaması, IVR teknolojisiyle gerçekleştiriliyor. Türkiye’de ilk defa, yapılan şakayı kayıt etme özelliğine sahip bu teknolojiyle oturduğunuz yerden istediğiniz arkadaşınızı şakalayabiliyorsunuz. Bunun için tek yapmanız gereken, Facebook listenizdeki arkadaşlardan dilediğinizi seçip telefonunuzu ve hararetini yükseltmek istediğiniz arkadaşın telefonunu yazmak. Bu basit işlemden sonra Türkiye’nin son dönemdeki gözde komedyenlerinden İsmail Baki tarafından canlandırılan 5 ayrı telefon şakasından birini seçebiliyorsunuz. Günde 3 şaka hakkınız var ve unutmayın her arkadaşınıza sadece bir defa telefon şakası yapabilirsiniz.

Olay sadece şakayla da bitmiyor tabi. Eğer arkadaşınız şakayı sonuna kadar dinleme sabrı gösterirse hem siz hem de o SMS ile birer çekiliş numarası almaya hak kazanıyor. Her hafta sonunda da en fazla çekiliş hakkı elde eden kişi ise içi dolu, özel bir Lipton Ice Tea dolabı kazanıyor.


İsmail Baki’nin birbirinden renkli taklitleri gerçekten oldukça eğlenceli olmuş. Her gün birbirine benzeyen onlarca iş ile karşılaştığımız pazarlama&reklam dünyasında bu şakalar çok daha ayrı bir yerde duruyor bence. Siz de monoton geçen bir günde farklı bir yaratıcı bir işle gününüzü renklendirmek isterseniz Hararetmatik’i bir deneyin derim.

Uygulamanın linki burada.


Seslendirmenin yapıldığı stüdyodan kamera arkası görüntüler ise çok eğlenceli:


Bir bumads advertorial içeriğidir.

8 Ekim 2012 Pazartesi

Interbrand En İyi 10 Küresel Markayı İstanbul'da Açıkladı

Interbrand, bu sene 13'üncü kez yapılan En İyi 100 Küresel Marka araştırmasını tüm dünya ile aynı anda İstanbul'da açıkladı.

Coca-Cola, Apple ve IBM, Interbrand'in 13'üncü Yılın En İyi Küresel Markaları raporunda ilk 3 sırada yer aldı. Coca-Cola 1'inci sıradaki yerini korurken; Apple, geçtiğimiz yıl, hem gelişmiş hem de yükselen piyasalarda yakaladığı olağanüstü satış grafiğiyle 2'nci sıraya yükseldi. Sosyal medya devi Facebook, ABD tarihinde kaydedilen 3'üncü en büyük halka arzla manşetlere çıktıktan sonra listeye 69'uncu sıradan girdi. 4'üncü sırada yer alan Google ise, geçen yıl marka değerinde kaydedilen yüzde 26'lık artışla, 5'inci sırada yer aldı.



Dünyanın lider marka danışmanlığı ajansı Interbrand tarafından her yıl yapılan "En İyi 100 Küresel Marka" raporu tüm dünya ile aynı anda Türkiye'de açıklandı. Bersay İletişim Enstitüsü'nün ev sahipliğinde ve Marketing Türkiye Dergisi'nin desteğiyle düzenlenen toplantıya Türkiye'deki öncü kurumların iletişim profesyonelleri de katıldı. Bersay İletişim Grubu Onursal Başkanı Ali Saydam 'Ülken Kadar Markasın' başlıklı konuşmasında, marka yaratma sürecinde içinde bulunulan toplumun sağladığı faydayı vurgularken, Marketing Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Günseli Özen Ocakoğlu ise başarılı marka yaratmanın ipuçlarını aktardı.

Türk Hava Yolları Genel Müdürü Temel Kotil, son yıllarda yapılan çalışmalarla THY'nin global marka yolculuğunu anlattığı toplantıda, Interbrand Global Marka Değerleme Direktörü Mike Rocha ise marka değerini yöneterek iş değeri yaratmanın önemini vurguladı.

Kendi alanında ilk kez ISO belgesi almaya hak kazanan Interbrand yöntemi, markanın şirkete temas ettiği ve şirkete fayda sağlayan, finansal sonuçların kârlılığından müşteri beklentilerini karşılamaya kadar ilgili her alanı inceliyor.

Interbrand tarafından rapor hazırlanırken, bir markanın değerine katkı sağlayan: "Markalı ürün veya hizmetlerin finansal performansı", "Markanın müşteri seçimlerini etkilemekteki rolü", "Markanın gücünün, sunulan hizmet veya ürünün fiyatını yükseltmesi veya şirket için gelir sağlaması" olmak üzere üç kilit bileşen inceleniyor.

2012'ye Genel bakış: Bütün temas noktalarında anlamlı marka deneyimleri sunmak

Rapora göre süregelen küresel ekonomik belirsizliğe rağmen, bu yılın en iyi 100 markası, pazar konumlarını korumayı ve farklı coğrafya ve platformlarda, tüketicilere, daha kişisel ve zengin deneyimler sunmayı başardı.

Interbrand Küresel CEO'su Jez Frampton, rapora ilişkin değerlendirmesinde "Küresel rekabet arttıkça ve teknoloji gibi birçok rekabet avantajının ömrü kısaldıkça, marka, hissedar değerine, daha fazla katkı sunacaktır. Dünyanın en değerli 100 markası, tüketicilerini, çalışanlarını ve aynı zamanda yatırımcıları dinleyerek ve gitgide gelişen ve sayısı artan temas noktalarında kusursuz ve bütüncül bir marka deneyimi sunarak başı çekmektedir" ifadelerine yer verdi.

Tüketicilerin çevrim-dışı ve çevrim-içi deneyimlerinin durmaksızın iç içe geçtiği böylesine hızlı hareket eden bir dünyada, lider markalar aktif olarak yaptıkları işe odaklı kalıp, bütün sektörlerde inovasyonu yönlendirmek için bitmez-tükenmez veri ve bilgi kaynaklarından yararlanıyor. Markalarının tüketicilerin hayatlarında oynadığı rolü anlamak için gereken zamanı ve parayı harcamakta ve markalarının sunduğu faydaları tüketicilerle tüm etkileşimlerine stratejik olarak işliyor.

2012'de listeye yeni girenler: Pampers, Facebook, Prada, Kia, Ralph Lauren, MasterCard

Pampers: ABD'de en çok satan bebek bezi markası ve P&G'nin dünyada en çok satan markası Pampers, bu yıl listeye 34'üncü sıradan girerek, yeniler arasında en yüksek girişi yaptı. Pampers, tüketici tabanı ile bağlantı kurmak için sosyal medya platformlarını ve sadakat programlarını etkili bir şekilde kullandı. Yaptığı girişimler ve P&G tarafında iyileşme gösteren finansal şeffaflık, Pampers'a, bu yılın En İyi Küresel Markalar raporunda yüksek bir sıra kazandırdı.

Facebook: Listeye 69'uncu sıradan giren Facebook'un Mayıs ayında yapılan halka arzının ardından, Interbrand, sosyal medya devinin finansallarını ilk defa incelemeye almıştır. Halka açılma sürecinde yaptığı sükseli başlangıç ve iş modeli ile ilgili devam etmekte olan belirsizliğe rağmen, Facebook'un marka olarak, özellikle gelişmekte olan piyasalardaki büyümesi, bu yılki raporda kendisine yer bulmasını sağladı.

Prada: Prada, bu yılın En İyi Küresel Markalar raporuna 84'üncü sıradan geri döndü. Markanın gelirlerinde yakaladığı kesintisiz büyüme ivmesi, büyük ölçüde, dünya çapında 250'den fazla doğrudan işletilen mağaza (DOS) ile desteklendi. Marka, gelişmekte olan piyasalarda gittikçe daha sofistike olan tüketicileri dikkatle izleyerek mağaza ağını genişletti.

Kia: Listede 87'inci sırada yer alan Kia, son birkaç yılda, dünyanın en hızlı büyüyen otomotiv markalarından biri oldu. Kia'nın pazar payında, ABD'de, 17 yıl üst üste artış kaydedildi ve satış rakamları, çalkantılı Avrupa pazarında bile yükselmeye devam etmektedir.

Ralph Lauren: 2009 yılından sonra, en iyi 100 listesine 91'inci sırada geri dönen Ralph Lauren'in geçen yıl, markasında yakaladığı kayda değer büyüme, kullandığı son derece inovatif iletişim modelleri ve bütün temas noktaları ve formatlarda sağladığı tutarlılık ile açıklanabilir.

MasterCard: MasterCard, geçirdiği etkileyici yılın ardından, 2012 En İyi Küresel Markalar raporuna 94'üncü sıradan giriş yaptı. Şirketin başlattığı "Paha Biçilmez Şehirler" (Priceless Cities) kampanyası ve şirket sahiplerine yönelik geliştirdiği sayısı günden güne artan çözümler, müşteri memnuniyetinin sürekli artmasını ve marka değerindeki yükselişin devam etmesini sağladı.

2012'de değeri en fazla artan markalar: Apple, Amazon, Samsung, Nissan, Oracle

Apple (+129%): Steve Jobs'ın hayatını kaybetmesine rağmen, yakın zamanda iPhone 5'in piyasa sunulmasının ardından gösterilen ilgi ile bir kez daha kanıtlandığı üzere, müşterilerin Apple markası ile kurdukları duygusal bağ hiç olmadığı kadar güçlü. Rakipleri Google ve Samsung ile gittikçe kızışan rekabet karşısında, şirket, Apple markasını ve fikri mülkiyetini koruma kararlılığını sürdürüyor. Bu kararlılık sayesinde, Apple, Temmuz ayında 3. çeyrek için 35 milyar Dolar gelir ve 8.8 milyar Dolar net kâr açıkladı.

Amazon (+46%): Amazon, 175 ülkede Kindle Touch ve Kindle Fire'ı piyasaya sunarak, Kindle'ı e-kitap okuyucuların ötesine taşımış ve iPad'e ciddi bir rakip olmasını sağlamıştır. Kindle Fire, şu anda, dünya tablet pazarında 2'inci sıradadır.

Samsung (+40%): Samsung, 2011'de, akıllı telefon sevkiyatlarında, Apple ve Nokia'yı geride bırakarak dünya lideri olmuştu. Samsung, 2012 Londra Olimpiyatları'nın Açılış Seremonisi'ne özel olarak tasarlayıp sunduğu Galaxy SIII ve Note ile adından bahsettirmeyi de başardı. Apple ile girdiği hukuki mücadeleye rağmen, Samsung'un, dünya pazarındaki payı %32.6'ya ulaştı ve marka değeri, geçtiğimiz yıl, %40 oranında artış gösterdi.

Nissan (+30%): Nissan, geçen yıl Japonya'da yaşanan doğal felaketlerin ardından hızla toparlandı. Ardından yaptığı inovasyonlar ve Nissan Juke gibi cesur araç tasarımlarıyla sınırları zorlayarak pazar payını arttırmayı başardı. Nissan'ın güçlüklerin üstesinden gelme ve sürekli inovasyon yapma kapasitesi, tüketicilerin ilgisini çekti ve marka değerini %30 oranında büyüttü.

Oracle (+28%): Oracle, rakiplerini geride bırakmak için, veritabanı çözümlerinin ötesinde hizmet sunarak işini geliştirme yoluna gitmiştir. Şirket, stratejik alımlar yapmaya, özellikle bulut bilişimde (cloud computing) kapasitesini ve sunduğu ürün ve hizmetleri geliştirmeye devam etmektedir. Oracle'ın marka değerinde bu yıl kaydedilen %28'lik büyüme, geliştirdiği stratejilerin hem müşterilerin hem de yatırımcıların ilgisini çektiğini gösteriyor.

Teknoloji markalarının hakimiyeti devam ediyor

Teknoloji markaları, son yıllarda yakaladıkları ivmeyi bu yıl da sürdürdü ve en iyi çıkış yapan beş markanın dördü (Apple, Amazon, Samsung ve Oracle) bu sektörden geldi. Bunun yanı sıra, bu yılın En İyi 10 markasından 5'i yine teknoloji sektöründen (Apple, Google, Microsoft, Intel ve Samsung). Özellikle Apple, marka değerinde rekor bir büyüme kaydetti. iPad ve iPhone gibi ürünlerin dünyanın dört bir köşesinde bulunan tüketicilerin ilgisini çektiği su geçirmez bir gerçek olarak karşımızda dururken, Apple'ın değerleri ve son derece belirgin insana dokunma becerisi, sonuç olarak markanın rakiplerinden ayrı bir yerde konumlanmasını sağladı.

Otomotiv markaları toparlanmanın ötesine geçti

Otomotiv markaları, tüketicilerin arabalarıyla kurdukları duygusal bağı dikkate alarak hareket etmeye başladı. Bu durum, birçok otomobil imalatçısının, hedef pazarlara ulaşmak ve potansiyel müşterilerin kendi araba markaları ile daha iyi ilişkiler kurmasını sağlamak için daha etkili ve teknolojiyi yakından takip eden yöntemler geliştirmesini beraberinde getirdi.
Listede 55'inci sırada yer alan Audi'nin dijital showroom'u Audi City, dijital ürün sunumlarını, bayilerle kurulan birebir bağlantı ile birleştirerek perakendeciliğin geleceğini kökten değiştiriyor. Benzer şekilde, listede 45'inci sırada yer alan Ford, araç içi iletişim ve eğlence sistemi MyTouch'ı geliştirmek için çok çaba sarf ediyor. Listede sırasıyla 12'nci ve 53'üncü sıralarda yer alan BMW ve Hyundai gibi markalar, küresel marka kampanyalarına yatırım yaparken daha dar kapsamlı hedef gruplara dijital olarak daha bağlı ve müşteriye özel bir nitelik kazanıyor. Sanayinin, çoğunlukla, bütün satınalma döngüsünde, mevcut ve potansiyel müşterilere daha amaca uygun ve kişiye özel bir tutumla yaklaştığı görülüyor.

Lüks markalar dirençli çıktı

Mevcut ekonomik duruma rağmen, bu yılın raporunda yer alan bütün lüks markalar marka değerlerini arttırdı. Lüks kavramının anlamında gözlenen değişiklikle beraber, bu yılın üst sıralarda yer alan lüks markalarında küresel çapta değişen bir bilinç göze çarpıyor. Artık başarı sadece seçkin ürün portföyü ve üstün hizmet kalitesi sunmaya değil, ayrıca güçlü ve birleştirici bir marka, dijital ortamda gösterilen mevcudiyet ve şimdiki zamanla sınırlı olmayan, daha yüksek ve rafine bir itibar yaratmaya bağlıdır. 2012 En İyi Küresel Markalar raporunda yer alan 7 lüks marka sırasıyla Louis Vuitton (#17), Gucci (#38), Hermès (#63), Cartier (#68), Tiffany & Co. (#70), Burberry (#82) ve Prada (#84)'dır.

Hızlı tüketim malları ve ambalajlı tüketim malzemeleri markalarının marka değeri ve ürün çeşitlişiği arttı

Kellogg's (#29), L'Oréal (#42), Heinz (#46), Colgate (#47), Danone (#52), Nestlé (#57) ve Johnson & Johnson (#79) gibi bazı FMCG/CPG markaların değerlerinde gözlenen yükseliş, özellikle gelişmekte olan piyasalarda kaydedilen başarılı büyümenin yansımasıdır. Bu yıl ayrıca, daha çok FMCG markasının sağlık sektörüne girdiği görüldü. Sadece listenin 71. sırasında yer alan Avon ve 80. sırasında yer alan Kleenex, sırasıyla yüzde 4 ve yüzde 7 değer kaybetti.

Finansal hizmetler

Finansal hizmetler markaları, 2008'de başlayan küresel ekonomik çöküşün etkilerini hissetmeye devam ediyor gibi görünüyor. Kötü bir üne sahip Libor skandalı gibi son dönemde yaşanan olaylar, marka değerinde %5'lik bir düşüş görülen ve raporun 95. sırasında yer alan Credit Suisse gibi lider markaların itibarını zedeledi. Bu sektörün geleceği ile ilgili iyimser olmayı gerektiren nedenler elbet var. Bu yılki raporda yer alan 12 finansal hizmet markasının 5'inde, sırasıyla American Express (#24), Morgan Stanley (#54), AXA (#58), Allianz (#62) ve Visa'nın (#74) marka değerlerinde artış görüldü. MasterCard, bu yıl ilk defa, listeye 94'üncü sırada girdi ve "Paha Biçilmez" (Priceless) kampanyasının, marka ve genişleyen müşteri tabanı arasında gittikçe güçlenen bir bağ kurmakta başarılı olduğunun göstergesi oldu.

Interbrand'ın 2012 En İyi Küresel Markalar raporunun tamamına, ayrıntılı sektör analizleri ile birlikte interbrand.com ve bestglobalbrands.com sitelerinden ulaşılabilir. En İyi Küresel Markalar Raporu sitesinde ayrıca, Pazarlama Müdürleriyle (CMO) yapılan derinlemesine görüşmeler, interaktif tablo ve grafikler de bulunmaktadır.