30 Mart 2012 Cuma

Buldan Dokumacılık İşletmelerinde Güç Birliği: Ortak Marka – Perakendecilik

 Marka Finansmanı dersindeki sunumumun kısa özeti sizlerle, keyifli okumalar :)


Bir taraftan Türkiye’de, diğer taraftan dünyada büyük ilgi gören Buldan el dokumacılığının kaynağı asırlar öncesine dayanmaktadır. Ürünlerin el sanatı olması ve hiçbir kimyasal madde içermemesi, süregelen bu ilginin en önemli kaynağı olarak görülmektedir. Ancak, ilçedeki esnaflar ve zanaatkarlar, modern pazarlama stratejilerine dayalı güçlü bir birlik oluşturamamışlar ve üreticiden tüketiciye geçen süreçteki en büyük kar payını aracı kurumlara kaptırmışlardır. 

Denizli’ye bağlı olan Buldan ilçesi Ege Bölgesinin iç kısmında yer almakta olup, ilçeye has olan Buldan bezi dünyaca ünlü bir dokuma türüdür. Buldan da dokumacılık, kent tarihi kadar eskidir. M.Ö. 2.yy kadar götürülen Buldan dokumacılığın kökleri, Romalılar dönemindeki Tripolis’teki dokumacılıkla ilişkilendirilmektedir. Buldan işi kumaşlar, Osmanlı döneminde de popülerdi. Örneğin, Osmanlı hükümdarlarından Osman Gazi, I.Murat ve Yıldırım Beyazıt’ın Buldan bezinden yapılan elbiseler giydiği ve Yıldırım Beyazıt’ın kızının gelinliğinin Buldan imzası taşıması, Buldan dokumacılığının geçmişine ait önemli kilometre taşları olarak değerlendirilmektedir. 

Buldan dokumacılığı köklü bir geçmişe sahip olmasına rağmen, son yıllarda dokuma makinelerinin, el dokumacılığının yerini alması, Buldan dokumaları için ciddi bir risk teşkil eder hale gelmiştir. Buldan’da endüstrileşme süreci 1990’lı yıllarda, bu ilçede faaliyet gösteren orta ölçekli bir işletmenin 1.000 km/yıl ham bez üretimi ile başlamıştır. İlerleyen yıllarda fabrika sayılarının artması sonucu el dokumacılığının yok olması riski ortaya çıkmıştır. Bu gün, 3000 motorlu tezgaha karşı sadece 30 el tezgahının kalması, beklenen bu riski daha belirgin olarak ortaya koymaktadır. 

Bu çalışma, Buldan’da faaliyet gösteren dokumacılık sektöründeki, çoğunluğu mikro işletme olan, KOBİ’lerin güç birliği yapmalarına yönelik stratejileri belirlemeyi amaçlamaktadır. 

ORTAK MARKA 

Ortak marka, bölgesel kalkınma açısından oldukça önemlidir. Bir bölgede güçlü sektörler için oluşturulacak ortak markalar sayesinde hedef pazardaki alıcıların beklentilerinin üzerinde bir kalite güvencesi oluşturmak mümkündür. Çoğu gelişmekte olan ekonominin can damarı olan KOBİ’lerin bireysel olarak başarılı bir marka oluşturabilmek için yeterli finansman ve birikime sahip olmaları oldukça güçtür. Dolayısıyla KOBİ’ler marka oluşturma sürecinde birlikte hareket ederek, ortak markayı özellikle kurumsal müşterilerine kabul ettirmede daha etkili olacaklardır. Ortak markaların geliştirilmesi özellikle KOBİ’lerin sürdürülebilir rekabet avantajı elde etmesi için son derece önemlidir. 

Bu çalışma, Buldan’da faaliyet gösteren dokumacılık sektöründeki KOBİ’lerin mevcut durumlarını tespit etmek ve bu doğrultuda güç birliği için bir model oluşturulması amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın evrenini Buldan’da faaliyet gösteren dokumacılık işletmeleri oluşturmaktadır. Evreni oluşturan deneklerin sayısı fazla olmadığından alan araştırması, araştırmaya dahil olmayı kabul eden bütün işletmelere uygulanmıştır. Araştırma 15 sorudan oluşan anket formu kullanılarak yüz yüze gerçekleştirilmiştir. 

Araştırmanın Bulguları 

Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre; Buldan işi tabir edilen ürünler çoğunlukla Buldan ilçe merkezinde bulunan perakende satış noktalarında, ilçeyi ziyaret eden yerli ve yabancı turistlere veya aracılara satılmaktadır. Modern pazarlama yaklaşımının bir gereği olan müşteriye ulaşmak, dağıtım kanalını kullanmak yaygın değildir. Yurt dışı faaliyetler açısından Buldan esnafı ve KOBİ’lerinin incelenmesi sonucunda ihracatın çoğunlukla ev tekstili ve havlu konusunda yoğunlaştığı görülmektedir. Ürünlerini çoğunlukla Buldan merkezde toptan veya perakende olarak satışa sunan esnaf, Çin’den ithal edilen ürünleri bir tehdit olarak algılamaktadır. 

Buldan dokumacılığının yaşatılabilmesi ve özellikle nispeten ucuz fiyat sayesinde Buldan dokumalarına rakip olarak görülen Çin tehdidine karşı atılabilecek adımları belirleyebilmek üzere sorulan soruların neticesinde, 18 faktörün belirlendiği bir sonuca varılmıştır. 



 Ampirik çalışmadan elde edilen bulgulardan da görüleceği üzere, Buldan’daki KOBİ’lerin güç birliği yaparak, ortak marka oluşturmaları ve bu doğrultuda nihai tüketiciye doğrudan ulaşmaları, kendilerine büyük bir avantaj sağlayacaktır. Bunun için ortak marka ve perakendeciliği bir arada yürütmek gerekmektedir. Çalışmada bu oluşum, Ortak Marka-Perakendecilik Çekirdeği Modeli (OPÇM) olarak ifade edilmektedir. Ayrılmaz bu ikili sayesinde, girdi maliyetinde düşüş, girdi kalitesinde artış, ürün kalitesinde artış, üretim maliyetlerinde düşüş, tutundurma ve dağıtımda ölçek ekonomisi, müşteri memnuniyeti, karlılık ve reklam etkinliği mümkün olabilecektir. 

Sonuç olarak Buldan ilçemizde faaliyet gösteren KOBİ niteliğindeki esnaf bir ortak marka çatısı altında bir araya gelmek fikrine çoğunlukla sıcak bakmaktadır. Bu sayede ürün kalitesine ilişkin problemlerin çözülmüş olması yanında, ortak marka maliyet düşürücü bir takım avantajlar da ortaya çıkaracaktır. Perakendecilerin gücünün son yıllarda iyice ortaya çıkmaya başladığı küresel rekabet ortamında, geleneksel pazarlama yöntemini benimseyip müşteriyi beklemek son derece hatalı bir yaklaşımdır. Bu anlamda Çin ürünlerinin girişi Buldan esnafını negatif şekilde etkilemiş görülmektedir. 


Buldan dokuması el emeğinin yoğun olduğu bir ürün olarak, niş pazarlamaya uygun bir üründür. Bu doğrultuda ilçede yapılan üretimin niş perakendecilik yoluyla iç ve dış pazarlarda geniş pazarlara taşınması mümkün olabilecek, ortak marka sayesinde kalite konusundaki endişeler yok edilmiş olunacaktır. Dağıtım kanalının son üyesi olarak perakendecilerin, değer zincirindeki diğer üyelerden daha fazla kazanması da perakendeciliğin önemini ortaya koymaktadır. 

Kaynak: http://www.yerelsiyaset.com/pdf/temmuz2008/19.pdf

29 Mart 2012 Perşembe

19 Mart 2012 Pazartesi

Sosyal medya profiliniz kariyerinizi nasıl etkiliyor?

Sosyal medyanın etkisi altına aldığı alanlardan biri de kuşkusuz İnsan Kaynakları Yönetimi. Bu nedenle kişilerin kariyer planlaması yaparken mutlaka sosyal medya profillerini iyi yönetmeleri gerekiyor. Bırakılan dijital iz, olumlu veya olumsuz biçimde kariyer basamakları için yönlendirici oluyor. Sosyal medyayı hiç kullanmayanlar için ise durum daha da kötü. Bu seçim, kişi hakkında olumsuz çağrışımlara neden oluyor.  
Global PR networkü Eurocom Worldwide, gelinen bu noktaya teknoloji firmalarının gözünden bakmak için bir araştırma yapmış. 318 teknoloji firmasının katıldığı Eurocom Worldwide Teknoloji Araştırması, sosyal medya profillerinin gücünü bir kez daha ortaya koymuş. 
 Sosyal medya profilin geleceğini yönlendiriyor...
Araştırmaya katılan teknoloji firmaları, işe alım süreçlerinde hedef elemanların sosyal medya profillerine bakarak karar verdiklerini söylüyor. Bu stratejinin çok çarpıcı bir sonucu da, firmaların %20'sinin bu profiller nedeniyle işe başvuran elemanı ret etmesi.
Bu işe alım yönteminin önümüzdeki dönemde kurum DNA'larına daha da yerleşeceği kesin. Çünkü araştırmaya katılan firmaların % 49'u, önümüzdeki bir yıl içinde sosyal medya üzerindeki harcamalarını arttıracağını söylüyor.
Ölçümleme tartışmalarına devam... 
Yatırıma istekli firmaların aşması gereken sorun ise, hala % 57'sinin bu harcamaların firmaya etkisinin tam olarak ölçülemeyeceğini düşünmesi. Firmaların % 23'ü ölçülebileceğini düşünürken, geri kalanı tüm verilere rağmen kafasında soru işaretleriyle ilerliyor. Bunun çözümü, daha iyi teknikler ve daha iyi ifade biçimlerinde gizli.
İçerik savaşları... 
Eurocom Worldwide Teknoloji Araştırması'na katılanlan firmaların % 78'i sosyal medya içeriği açısından en uygun kaynağın kendi iç kaynaklarını olduğuna inanıyor.  Firmaların % 12'si ise halkla ilişkiler ajanslarını,  % 10'u ise dijital pazarlama  ve reklam ajanslarını tercih ediyor. Firmaların % 50'si sosyal medyayı kendileri hakkında söylenenleri görmek için takip ediyor. 
En popüler sosyal medya platformları
Teknoloji firmalarına tercih ettikleri sosyal medya platformları sorulduğunda şu cevapları veriyor. LinkedIn % 74, Twitter % 67, Facebook % 64, YouTube ise % 56

Kaynak: http://www.sosyalmedyaport.com/sosyal-medya-profiliniz-kariyerinizi-nasil-etkiliyor.html

16 Mart 2012 Cuma

***Marka Yüzü Olmak***

BrandAge Mart 2012 sayısında, Beyazıt Öztürk'e yöneltilen soru şöyle:
"Yüzü olduğunuz marka ile kendinizi nasıl özdeşleştiriyorsunuz?"

Beyazıt Öztürk - Denizbank Marka Yüzü


Öncelikle, reklamlarında yer alacağım markanın kamuoyu yararına olduğuna inanmam, markaya kendimi yakın hissetmem gerekiyor. Şahsen "ben bu markayı başkalarına tavsiye edebilir miyim?" diye düşünüyorum. Cevap "evet" ise, kişisel markama ne kadar yakın olduğuna bakıyorum. Reklam yüzü olduğum kurum dürüst, güvenilir, eğlenceli ve en önemlisi samimi olmalı. Markanın vaadi ve bu vaadi ne kadar yerine getirebildiği de benim için önemli bir kıstas. Bu tür birlikteliklerde her iki taraf için kazan-kazan ilişkisi tesis edilebilmesi gerekiyor. İnanmadığım, samimi bulmadığım hiçbir anlaşmaya imza atmam. En başta ekibe, senaryoya ve iyi bir iş çıkacağına çok inandım. Ekip derken hem Denizbank yetkilileri, hem de oyuncu kadrosunu kastediyorum.

14 Mart 2012 Çarşamba

Teknosa’dan Facebook’ta Teknoloji Tüneli

Malumunuz, Facebook geçtiğimiz günlerde Zaman Tüneli’ni markaların kullanımına açtı. Dünyadan ve Türkiye’den markalar da Facebook’un kendilerine sağladığı bu geniş alanı kullanmaya ve özgün çalışmalar ortaya çıkarmaya başladı. Teknosa da işte bu markalardan birisi.

Teknosa, Zaman Tüneli’nin isminden yola çıkarak bir uygulama geliştirmiş. Teknosa, Teknoloji Tüneli isimli uygulama ile takipçilerini teknolojinin tarihinde kısa bir gezintiye çıkarıyor.

Kasetçalarlardan mp3 çalara, tüplü televizyonlardan LED TV’lere geçen yıllar içerisinde, hem teknolojileri hem de tasarımları değişen yüzlerce ürün Teknosa Teknoloji Tüneli’nde sergileniyor.



Teknosa Teknoloji Tüneli 80′li yıllara kadar uzanan farklı kategorilerde seçim yapma olanağını takipçilerine sunuyor. Örneğin 80′ler kategorisinden Konsol bölümünü seçerek, o dönem hayatımıza giren farklı markalardaki konsollara göz atabiliyor ve beğendiklerinizi Facebook çevreniz ile paylaşabiliyorsunuz. Bununla birlikte uygulama bizlere, istediğimiz kategorilere yeni ürünler ekleme fırsatı da sunuyor.

Kaynak: http://sosyalmedya.co/teknosa-teknoloji-tuneli/

Kadınlar İnternetten Ne İster?

“Kadınlar ne ister?” sorusu değme yönetmen, müzisyen ve yazarların eserlerine konu olmuş, ancak kadın doğasının karmaşıklığından olsa gerek bir türlü kesin, net cevaplar ne yazık ki bulunamamıştır. Malum kadınlar için durum erkeklerinki kadar kötü değil. Keza bir erkeğin isteyebileceği şeyler bir elin parmaklarını muhtemelen geçmeyecektir.

Ama erkeklerin elinde artık her şeyin aranıp bulunabildiği ve aynı zamanda ölçülebildiği internet gibi muazzam bir platform var. Sosyal medya izleme şirketi NetBase de aynı şekilde düşünmüş ve kadınların ne istediğini internette araştırarak, hem üslup hem de sonuçlar bakımından esprili bir infografik ortaya çıkarmış. Hemen söyleyelim araştırmada erkekler de var.

İnfografikte erkeklerin internette en çok aradığı şeyin tahmin edileceği gibi araba olduğu görülüyor. Bu kitle arasında arabaların kadınlardan daha iyi olduğunu düşünenler dahi var. Sonuçlarda Ford, Honda ve Dodge en çok tercih edilen üç marka olarak öne çıkıyor. Erkeklerin diğer aradığı şeyler ise yemek, elektronik ve kadın olarak sıralanıyor.



İnfografiğe göre kadınlar internette en çok dondurma arıyor. Dondurmayı ayakkabı, elmas ve Brad Pitt izliyor. İnfografik erkeklere dondurma seçiminde ipucu sayılabilecek marka tercihlerini de sunuyor. Kadınlar dondurma konusunda en çok vanilya ve çikolata aromalarını tercih ediyor.Araştırma sonuçlarında erkek ve kadınlar ile ilgili hem ilginç hem de eğlenceli detaylar bulunuyor. İncelemenizde fayda var.

Kaynak: http://sosyalmedya.co/kadinlar-erkekler-internet/