29 Eylül 2012 Cumartesi

Paşabahçe 77 Yıllık Logosunu Yeniledi

Merhabalar,

Son zamanlarda Microsoft, İglo, Ebay derken şimdi de Paşabahçe logosunu güncelledi. Global bir üretici ve satıcı olarak dünya genelinde sayısız pazarda önde gelen oyuncular arasında yer alan Paşabahçe, bünyesinde bulunan alt markalarını ve bu markaların birbirleriyle olan ilişkilerini yeniden yapılandırırken, 77 yıllık logosunu da yeniledi.



Camı ve doğallığı yansıtan yeni amblem
Paşabahçe markasının günümüz koşullarına adapte edilmesi hedefiyle gerçekleştirilen yeni logo çalışmasıyla, marka kimliği bugünün görsel gereksinimlerine göre yeniden düzenlendi. Paşabahçe’nin yeni logosunda öne çıkan unsurlardan olan damlalardan biri, camın doğallığını ve doğaya zarar vermeden sonsuz kere dönüştürülebilmesini vurgulayan bir su damlasını, diğer damla ise camın şekillendirilmeden önceki akışkan halini stilize ediyor. Amblemin oval formu, Paşabahçe’nin bir önceki logosundan günümüze taşınan bir unsur olurken, ortada yer alan beyaz bölüm Paşabahçe’nin ‘P’sini simgeliyor.



Borcam da yenilendi
Türkiye’de ısıya dayanıklı kaplar için jenerik isim haline gelen; mutfaklarda sağlık ve lezzeti tek bir ürünle birleştirebilen yegâne marka olan Borcam da, Paşabahçe’nin marka yapılandırma projesi kapsamında logosunu yeniledi. Borcam, bundan sonra yenilikçiliği çağrıştıran, modernize edilmiş yeni logosuyla mutfaklardaki yerini alacak.



Pazar koşullarına uygun marka mimarisi
Marka mimarisini ve markalarının birbiriyle olan ilişkilerini yeniden konumlandıran Paşabahçe, ikram sektörüne özel olarak üretilen ve ambalajlanan ürünlerini ‘Paşabahçe Professional’ altında toplarken, porselen ürünlerinde kullanmakta olduğu ‘Paşabahçe Porcelain’ markasını korudu. Renkli ve desenli ürünler, daha önce olduğu gibi yine ‘Paşabahçe Workshop’ markası altında kalırken, Paşabahçe’nin özel cam kompozisyonu kullanılarak el imalatı ve/veya makina üretimi yöntemleriyle şekillendirilen kristal ürünler ‘Paşabahçe Superior’ markası altında yer aldı.

Tüm yeni logolar

Sevgiler,
Çağla Akkoyun

İkon Markaların Karşısındaki Zorluklar – Starbucks Vakası

Starbucks müşterilerine ulaşma biçiminde inovasyon yapıyor. Dükkanlarına yeni teknoloji katıyor. Müşteri deneyimini geliştirmek için yeni konseptli dükkanlar deniyor. Starbucks aynı zamanda, zevkli bir deneyim sunma biçimindeki temel marka vaadinin etkinliğini geliştirip tutarlılığını koruyor.



Dünyanın gerçekten de dümdüz olduğu artık yaygın kabul görmüş bir kanı. Ekonomik sınırlar yıkılıyor. Şirketler artık yalnızca ulusal piyasalarıyla sınırlı değil. İnternet şirketlerle müşteriler arasında önemli bir arabulucu haline geldi. Fiyat yine merkezi konumunu aldı. Markalar ise, giderek daha çok private label tehdidine maruz kalıyor.

Bu düzeyde bağlantıların olduğu bir dünyada, güncel küresel ekonomik kriz gibi dünya çapındaki dış şoklara rağmen şirketler temel marka kimliklerini nasıl koruyabilirler? Markalar tutarlılık mı izlemeli, yoksa sürekli uyum mu sağlamalıdır? Dünyadaki ikon markalardan birini, Starbucks´ı ele alalım: Starbucks, insanların ev ile işyeri arasında dinlenip bir fincan kahve keyfi yapabileceği ve sıcak ortamını yaşayabileceği üçüncü bir mekan kavramını yaratmayı neredeyse tek başına gerçekleştirmiştir.

1990´ların başlarındaki kuruluş gününden beri Starbucks müşterilerine rahatlatıcı ve zevkli bir deneyim sunarak marka kimliğini oluşturmaya çabaladı. Starbucks ayrıca, genelgeçer bilgiye tutarlı biçimde karşı çıkarak, alışılmışın dışında olma eğilimindeki şeyler üzerine markasını oturttu.

Şirketler agresif biçimde reklam yaparken, Starbucks reklam yapmamaya karar verdi. Sektöre hakim olan eğilim maliyetleri kısmakken, Starbucks maliyetlerini azaltma prosedürleri yerine müdavimleri arasında heyecan yaratmak için rutinin dışında prosedürlere ağırlık verdi. Birçok şirketin aksine Starbucks, çalışanlarına hisse senedi opsiyonu ve sağlık sigortası sunarak onları ortakları haline getirdi.



Titiz müşteri anketleri yerine Starbucks, müşterileriyle gündelik enformel sohbetler ederek onların genel durumunu öğrendi. Tüm bu akılcı stratejiler Starbucks´ın elli yılı aşkın süredir dünyanın her yerinde müşterileri olan ikon markalardan biri haline gelmesini sağladı. Bu, ekonomik koşullar kötüleşinceye kadar sürdü.

Starbucks müşterilere coşkulu bir deneyim sunarak onların dikkatini deneyimin kalitesine, orada yaşadıkları zevkli anılara ve böylece ürünlerinin fiyatından uzağa odaklamayı başardı. Aslında Starbucks´ın en büyük zaferlerinden biri, düşük fiyatlı ürünler sunan rakiplere rağmen müşterilerin Starbucks markasına akın etmeleridir.

2008´in başından beri Starbucks krizin etkilerine karşı koyamıyor. Şirketin kurucusu Howard Schultz CEO olarak geri döndü. Maliyetleri kısma ve etkinlik, başlıca stratejiler haline geldi. Yalnızca ABD´de 800´den fazla şube kapandı. Starbucks ilk kez 200 milyon $´ın üzerinde reklam yatırımı yaptı.


Dolayısıyla küresel ekonomik kriz, dünyadaki en ikonik markalardan birini gerçekten de etklilemiş oldu. Rekabet avantajını koruyacak en emin yollardan birinin marka değeri olduğunu öne süren ve sağlam kanıtlar ve son araştırmalarla desteklenen popüler görüşe rağmen kriz ve fiyat odaklılık, Starbucks marka değerinin bu avantajını zayıflattı.

Bu olaylar iddiayı kanıtlanmış varsayar. Makro ekonomideki bu köklü değişiklikler dikkate alındığında, Starbucks gibi ikon markalar stratejik marka vizyonuna sadık mı kalmalı, yoksa tekrar rekabet avantajı kazanabilmek için sürekli olarak adapte mi etmeli?

Kaybedilen zaferi geri kazanmanın ve küresel marka liderliğini yeniden ele geçirmenin, iki ayaklı bir strateji olması gerekir. İkon markalar bir taraftan rekabeti zorlamak için sürekli yenilik yaparken, bir yandan da zor görünen dış koşullara rağmen müşterilere ve rakiplere markanın temelindeki değer vaadini yinelemek için stratejik marka vizyonlarını güçlendirmelidirler.

İnovasyon Güçlü Markalar Yaratır. İnovasyon, pek çok marka tarafından olduğu kadar, popüler basın tarafından da yanlış kullanılan bir moda sözcük haline geldi. Çok çeşitli biçimlerde kavramsallaştırılabilmesine rağmen inovasyon, buradaki kapsamda şirketlerin mevcut ürün ve/veya hizmetler üzerinde küçük gelişmeler yaparken, bir yandan da atılım yapacak önemli buluşlar geliştirmeye yatırım yapmalarını sağlayan, sürekli ve şirket kapsamında bir süreçtir.

Lider markalar, özlerinde varolan ve inovasyonu benimseyen stratejik faktörlerle kurumsal stratejilerini yaratırlar. Temel öğelerinden biri inovasyon olan marka stratejileri, markaya ekonomik kriz gibi sistem düzeyinde şoklara bile dayanacak uzun ömürlü bir rekabet avantajı sağlar.

Ancak, bu tür bir inovasyon yalnızca piyasaya yeni ürünler çıkartmakla sınırlı değildir; iletişimde yenilik (müşteriler ve diğer ilgililerle), kurumsal kültürlerde yenilik (iş uygulamaları ve şirket içi marka uygulamaları) ve maliyet düşürme ve etkinlik geliştirme stratejilerinin uygulanmasında yenilik gibi, pek çok iç işlevi de kapsayacak biçimde geniştir. Böyle kapsamlı bir inovasyon kavramı sonuçta, markanın rekabet avantajını destekleyen çift yönlü amaçlara ulaşılmasına yardımcı olur.

Öncelikle inovasyon, ikon markaların değişen ihtiyaçlara uygun olarak özlerini geliştirmelerini ve yeniden tanımlamalarını sağlar. Temel marka vaadi piyasadaki rekabet karışıklığı içerisinde kolayca yokolabilir. Böyle durumlarda markaya müşteri sadakati kazandıran bu yönü güçlendirmek için müşterilere uzanmak gerekir.

İkinci olarak, inovasyon ikon markaların müşterilerin değişen ihtiyaçlarına sürekli adapte olmalarını sağlayarak rekabet avantajını korur. Rakipler daha düşük fiyatlı ürünlerle ya da genel marka deneyimini taklit ederek geldiğinde, yenilik temel marka vaadini güçlendirecek orijinal yöntemlerle markanın müşterilere uzanmasını sağlar.

İnovasyon, markanın önündeki yolun stratejik planı görevini görecek, şirket çapında bir marka vizyonuyla birlikte uygulanmalıdır. Böyle bir stratejik vizyon, yalnızca markanın sınırlarını belirlemekle kalmaz, aynı zamanda marka liderliğine ulaşmak ve bunu korumak için gerekli olası stratejileri de çizer.

İnovasyon markayı değişen koşullara adapte olmaya hazırlarken, marka vizyonu da temel marka vaatlerinden uzaklaşılmamasını ve temel marka kimliğinin zayıflatılmamasını sağlar.

Böylece inovasyon, ikon markaların zor, ancak stratejik açıdan önemli iki girişimi uygulamalarına katkıda bulunur: markanın sınırlarını genişletecek yöntemlerle rekabete ve dış şoklara tepki verilmesi, ancak bunun, markanın temel vaadini ve stratejik kimliğini tehdit etmeyecek biçimde yapılması.

Sonuç.
İkon markalar bu çifte stratejiyi uygulayarak liderliklerine etkin biçimde yeniden ulaşabilirler. Starbucks bu yola çoktan girdi ve gittikçe artan, önemli bir inovasyona girişti. Müşterilerine ulaşma biçiminde inovasyon yapıyor. Dükkanlarına yeni teknoloji katıyor. Müşteri deneyimini geliştirmek için yeni konseptli dükkanlar deniyor. Starbucks aynı zamanda, zevkli bir deneyim sunma biçimindeki temel marka vaadinin etkinliğini geliştirip tutarlılığını koruyor.

Değişen küresel ekonomik koşullar pek çok küresel ikon markayı zorladı. Bu iki ayaklı strateji, yalnızca bu markaların liderliklerini korumalarını sağlamakla kalmaz, uzun vadeli rekabet avantajı sağlayacak sürdürülebilir bir yol da yaratabilir.

15 Eylül 2012 Cumartesi

Dijital ve Teknoloji Dünyasının Kalbi Webit 2012'de Atacak

Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (EMEA) bölgesinin gelişmekte olan dijital, teknoloji ve girişimcilik ekosisteminin küresel çapta tek etkinliği Webit Kongresi, dünyanın dört bir yanından 150’den fazla konuşmacıyı 10-11 Ekim tarihlerinde İstanbul’da ağırlayacak. Kongre’nin 60 ülkeden altı bin delegeyi bir araya getirmesi bekleniyor.

Gelişmekte olan EMEA pazarlarına odaklanan dünyanın tek uluslararası dijital, teknoloji ve girişimcilik ekosistemi etkinliği Webit Kongresi (www.WebitExpo.com), 10-11 Ekim 2012 tarihleri arasında İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenecek.

Dijital, telekomünikasyon ve inovasyon dünyasının öncüleri, yatırımcılar, girişimciler, hükümet temsilcileri ile Google, eBay, Unilever, BBC, Coca-Cola, Microsoft, Facebook, Yahoo! gibi birçok markanın üst düzey yöneticilerini bir araya getiren etkinlik, 2012 yılında İstanbul’a taşınıyor.

Kongre, sadece iki gün içinde 60’ın üzerinde ülkeden altı bini aşkın ziyaretçiye, dünyanın dört bir yanından 150 konuşmacıya, yedi paralel konferansa, Webit Ödül Töreni’ne ve 50’nin üzerinde uluslararası ve yerel katılımcının yer alacağı ticaret fuarına yapacağı ev sahipliği ile eşsiz bir şölene hazırlanıyor. Webit, EMEA bölgesinden ve dünya genelinden katılacak misafirler için çok büyük bir network imkanı da sunuyor.

TEKNOLOJİ DEVLERİ İSTANBUL’DA BULUŞUYOR

İstanbul’da Ekim ayında düzenlenecek kongre, Google, Facebook, Adobe, Intel, Mozilla, Yandex, PayPal, IBM, Opera, Qualcomm, Digital Ecosystems gibi dünyanın en yenilikçi şirketleri ile Forrester, Boston Consulting Group, Arthur D Little gibi araştırma ve danışmanlık şirketlerinden tanınmış konuşmacı ve üst düzey yöneticileri katılımcılar ile buluşturacak.


Edelman, OMD, G2, DDB Tribal, LBi, Huge gibi iletişim dünyasının lider firmalarının direktörleri ile Ferrero, Nokia, Renault’nun üst düzey marka temsilcilerinin ve TechCrunch, The Next Web, Wall Street Journal’dan dijital medya temsilcilerinin yanı sıra Webit 2012, Etihad Etisalat (Mobily), Mobinil (Africa), Deutsche Telekom AG, Orange, Azerfone Telekom firmalarının CEO’ları da dahil olmak üzere birçok ünlü isme ev sahipliği yapacak. Bakanlar ve üst düzey hükümet temsilcileri ise e-Yönetişim’in geleceğini masaya yatıracak.

Webit’e Türkiye’den konuşmacı olarak katılacak yöneticiler arasında ise Yandex Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, PayPal Türkiye Ülke Direktörü Kıvanç Onan, Google Bölgesel MEA Pazarlama Müdürü Mustafa İçil, Mikro Ödeme Sistemleri Kurucusu ve CEO’su Alper Akcan, Mobilera Kurucu Ortağı ve Pazarlama Başkan Yardımcısı Arda Kertmelioğlu, Peak Games Kurucu Ortağı ve ve CSO’su Rina Onur, euro.message CEO’su ve Kurucu Ortağı Altuğ İnci ve Qualcomm Türkiye Genel Müdürü Barış Ruacan ile Garanti Bankası İnteraktif İletişim ve Tasarım Müdürü Evrim Ersoy yer alıyor. Ayrıca, Doğuş Medya Grubu Televizyon ve Video konulu özel bir panele ev sahipliği yaparken, IAB Türkiye ise Türkye’nin Dijital Manzarası başlıklı bir sunum yapacak.

Sektör liderleri ile temasa geçin

Konferanslar, atölye çalışmaları ve panellerin yanı sıra kongre aynı zamanda, sektör liderleri ve profesyonellerinin bir araya gelerek işletmeleri için yeni ticari ipuçları edinebilecekleri, işbirlikleri ve bağlantılar sağlayabilecekleri, bu sayede işlerini bir üst düzeye çıkarmak üzere network oluşturabilecekleri bir ortama da zemin oluşturuyor.

e-Academy Yönetim Kurulu Başkanı ve Webit Kongresi’nin Kurucusu Plamen Russev (www.Russev.com) “Webit Kongresi, Avrupa, Ortadoğu, Afrika ve dünya genelindeki diğer pazar oyuncuları için öncü rolü oynuyor, dijital ve teknoloji dünyasının sınırlarını zorluyor, trendleri belirliyor ve yeni iş fırsatları yaratıyor. Webit Kongresi, sektör adına söz söyleyen önemli konuşmacıların ve dünyanın önde gelen yöneticilerinin bölgesel pazar oyuncuları ile bir araya geldiği ve iş fırsatlarını keşfettiği tek etkinlik. Geçen yıl Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da düzenlenen Webit’te beş bini aşkın ziyaretçiyi ağırladık. Bu yıl da İstanbul’da, 60 ülkeden altı bini aşkın ziyaretçinin dijital dünyanın geleceğinin belirleneceği etkinlikte aramızda yer almasını bekliyoruz” diye devam etti.

Webit’12’ye kaydolmak, etkinlik, konuşmacılar, gündem ve bundan önceki Webit etkinlikleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için http://www.webitexpo.com/ adresini ziyaret ediniz.

Webit Kongresi destekçileri:
Digital Ecosystems, Yandex, PayPal, Softlayer, Garanti Bankası, Gemius, IHS, ThinkDigital, Crimtan, ikoo, Qualcomm. Platinum medya ortakları: Doğuş Medya Grubu, Kinetic, Nokta.

Webit Kongresi, dünyada aralarında IAB Europe, Çevrimiçi Yayıncılar Derneği (OPA), Avrupa İletişim Ajansları Derneği (EACA), EGTA, Arap ICT Örgütü (AICTO) gibi tüm önde gelen uluslararası sektörel ve ticari derneklerin stratejik sektörel desteği ve çok sayıda yerel ve bölgesel dernek, devlet, sektör ve ticaret kuruluşlarının desteği ile düzenlenen tek etkinlik olarak öne çıkıyor.



Bir bumads advertorial içeriğidir.

Mey İçki’den Yeni Likör Markası: "NAZEN" Zamane Likörü

Bize geçmişi anımsatan küçük şeyler, güzel tatlar vardır. Likör de onlardan biri…

Evet, belki eskisi kadar gözde değiller ama içki sektörünün özel sektöre açıldığı son on yıldan bu yana Tekel’in son yıllarında hiç olmadığı kadar renkli ve lezzetliler.

Bu sıralar Türkiye’nin deneyimli likör üreticilerinden Mey, yeni likör markası Nazen ile raflardaki yerini aldı. Nazen likörleri, Türkiye'nin dört bir yanından özenle seçilmiş meyvelerden üretiliyor; nane, vişne, acıbadem, ahududu gibi renkli meyve çeşitleriyle ve şık şişe tasarımlarıyla da likör severlerin yeni gözdesi olacağa benziyor.



Ahududu, vişne gibi yaş meyvelerden yapılan Nazen Likörleri, olgunluk dönemindeki bu meyvelerin etli kısımlarından yapılıyormuş. Meyveler çekirdeklerinden ve saplarından ayrılıp maserasyonda 2-3 ay bekletiliyor; meyvenin rengi, aroması ve karakteri sıvı karışıma geçtikten sonra özel filtrelerden süzülen Nazen’e şurup ilave edildikten sonra bir ay daha dinlendiriliyormuş ve filtre edildikten sonra da şişeleniyormuş.

Emek gerektiren ama sonuçta tutkunlarına muhteşem bir haz veren likörün hikayesi işte böyle…


Likör dünyasını yeniden hareketlendirmeyi amaçlayan yepyeni 35 cl’lik şişeleri ile Nazen, 23,5 TL’lik fiyatıyla satışa sunuldu.

Duyduk duymadık demeyin :)

Sevgiler,
Çağla Akkoyun

10 Eylül 2012 Pazartesi

Gençlik İletişimi – Youth Marketing

Gençlik pazarlaması sektörü, son on yılda artan bir hızda gelişti. Bu pozitif ivme, özellikle internet mecralarına verilen önem ile birlikte son dört yılda hissedilir ölçüde arttı. Bu gelişimin zemini ve tetikleyicisi internettir. Fakat bunun dışında gençlerin, özellikle üniversite gençliğinin “alım” ve “aldırma” gücündeki artışı da göz ardı etmemek lazım. İnternet bağlantı oranlarının ve hızının artması, gençlerin kredi kartı sahipliğindeki artış ve ailelerini, sosyal ağlarındaki arkadaşlarını daha hızlı etkileyebilmeleri sayesinde gençlik pazarının harcama hacmi önemli ölçüde arttı. Bu da gençlik pazarlama sektörünün büyümesini tetikledi.

Gençliğe ulaşmak için internet odaklı “sosyal medya” araçlarını kullanmak artık bir zorunluluk, ayrıca doğrudan pazarlama ve çizgi altının nimetlerinden de yoğun olarak faydalanılıyor. Internet ve mobil iletişimin pazarlama iletişimindeki gücü ve yaygınlığı, gençlik iletişiminde doğrudan pazarlama yöntemlerini zorunlu kılıyor.

Bugün, çizgi altı gençlik pazarlaması aktivitelerine markaların ilgisi, eskisine göre çok daha fazla.

Bunun çeşitli nedenleri var:
• Konvansiyonel mecraların gençler üzerindeki etkin gücünün azalması,
• Genç kitlelerin harcama kapasitesinin önemli ölçüde artması,
• Markaların gençlere özel ürün gruplarını pazara sunmaları,
• Doğrudan pazarlama sektörünün ve oyuncularının internet ile birlikte hızlı gelişme göstermesi,
bu ilginin artmasında önemli faktörler olarak sayılabilir.

Türkiye’nin ilk gençlik ajansı Akampüs (Akampus Youth Marketing), gençlere ulaşmanın yolunun onlar arasında olmaktan geçtiğini vurguluyor. Aralarında önemli markaların bulunduğu müşteri portföyü ve yaptıkları çalışmalar, bu alandaki çalışmaların gerekliliğini ve önemini ortaya koyuyor. Turkcell, Kiğılı, Ülker, Tchibo, YKM, Pegasus, İş Bankası ve Doğuş Grubu bunlardan bazıları.


Türkiye'nin en büyük gençlik kulübü GNÇTRKCLL, Türkiye genelinde seçilmiş üniversitelerde, seçilmiş öğrenci kulüpleri ve öğrencilerden oluşan dinamik bir ekip ile kampüs iletişimi gerçekleştiriyor. GNÇTRKCLL, gençlere okurken kariyer yapma imkânı verirken, 2010'dan beri aktiviteler, yarışmalar, kampanyalar hayata geçiriyor ve gücünü yine gençlerden alıyor.



Bir diğer örnek ise Kiğılı markası; Kiğılı Marka Elçileri, Türkiye'nin Erkek Giyim Markası olan Kiğılı'nın genç pazarlama departmanı, beyin takımı, kampüslerdeki temsilcisi ve çalışanı. Kiğılı Marka Elçileri soysal, popüler, kulüpçü, nerede ne var bilen, takip eden, takip edilen, sorumluluk sahibi, iletişim gücü kuvvetli, yaratıcı, aktif üniversite öğrencileri ve ortak akıl ekibi. Kiğılı ürünlerini bilen, rakipleri takip eden, Kiğılı pazarlama departmanı ile bire bir proje geliştiren bu ekip ile Kiğılı; kampüslerdeki bilinirliğini arttırmayı kampüs etkinliklerinde aktif olarak yer almayı ve öğrencilerin kariyerinin en başından itibaren yanlarında olmayı hedefliyor.

Gençliğin gücünü keşfeden markalar, stratejilerini şimdiden hazırlayıp gardlarını alıyorlar. Ne dersiniz?

Sevgiler,
Çağla Akkoyun

Kaynaklar: http://akampusyouth.com/Genclik-Iletisimi/s/tr/